Analitik Kimyasallar

Kimya, insanlık tarihinin başından beri doğayı tanıma yolculuğunda eşlik etmiş bir bilim dalıdır. Simyacılar ile başlangıç yapan kimya, zaman içerisinde çok farklı alanlara yayılmıştır. Kimya temelde şu 6 anabilim dalına ayrılır:
- Fiziksel kimya
- Biyolojik kimya
- Organik kimya
- İnorganik kimya
- Analitik kimya
- Diğer kimya dalları
Tüm bilim dalları gibi kimyanın gelişimi de hiç kolay olmamıştır. Tarihin baş yıllarında damıtma gibi karışımları tek bir öze indirmek amaçlı yöntemler üretilmiştir. Analitik kimya ise çok büyük bir tecrübe ürünüdür. Çünkü temelden tepkimelere ve hangi maddenin neyin içinde yer aldığı bilgisine dayanır. Örneğin analitik kimyanın aracı olan polarimetreler sayesinde şeker pancarındaki şeker oranı ölçülebilirken kan ve idrardaki ürenin tespiti de sağlanabilir.
Analitik Kimyasallar Nedir?
İsminden de anlaşılacağı üzere analitik kimyasallaranalitik kimyanın konusudur. Analitik kimya, kimya bilimine bağlı anabilim dallarından biridir. Temelde maddelerin bileşimini aydınlatmak amacıyla ilerleyen ve bu amaçla uygulanan metotların teorik ve pratik yönlerini inceleyen bilim dalıdır. Belirli bir maddenin kimyasal bileşenlerinin incelenmesi, özellikle 20. yüzyıl dünyasında bilimin kapılarını ardına kadar zorlamıştır. Özellikle petrolün hayatımızın her alanında hakimiyet sürmeye başladığı yıllarda petrolün bileşenlerini öğrenmek adına analitik kimya en baskın araçtı.
Analitik kimyanın faydaları en çok tıp ve sanayide görülür. Özellikle sanayide parçaların denetiminin yapılması, kalite kontrolleri için analitik kimyasallar en çok başvurulanlardır. Aynı şekilde ilaç sanayi, çevre analizleri için de analitik kimyanın araçlarından faydalanılır.
Analitik Kimyasallar Nerede Kullanılır?
Günümüz dünyasında maddeyi ve bileşenlerini bilmemize rağmen insanlık tarihinde bu durum böyle olmamıştır. Doğa, kimi zamanlarda maddeyi element olarak verirken çoğu zaman bileşen olarak vermiştir. Bu ise maddeyi öğrenmesi sürecinde çok değişik araçların keşfini sağlamıştır. Ancak bileşenleri oluşturan maddelerin keşfi insanlık tarihinde çok sonralarda olmuştur.
İnsanlık ilk dönmelerinde eline geçen bütünü saf hal olarak kabul ederdi. Atomik düzeye inmek, elementlerin keşfi 18. ve 19. yüzyıla varmaktadır. Analitik kimya ise 20. yüzyılın sonlarına doğru keşfedilmiştir. Yani analitik kimya, tarihimizde oldukça yeni bir ana bilim dalıdır. Analitik kimyanın keşfi ve analitik kimyasallar kullanımı özellikle şu alanlarda büyük katkılar sağlamıştır:
Biyoloji: Genetik, mikrobiyoloji, moleküler biyoloji çalışmalarında
Biyokimya: Anorganik kimya, organik kimya, fizikokimya çalışmalarında
Ziraat: Tarla bitkileri, gıda bilimi, toprak bilimi, bahçe bitkileri çalışmalarında
Fizik: Astrofizik, astronomi ve biyofizik çalışmalarında
Mühendislik: İnşaat, kimya, elektrik, makine çalışmalarında
Tıp: Klinik kimya, tıbbi kimya, eczacılık ve toksikoloji çalışmalarında
Malzeme bilimi: Metalurji, polimerler ve kattı hal çalışmalarında
Sosyal bilimler: Arkeoloji, antropoloji ve adli tıp çalışmalarında
Çevre bilimleri: Ekoloji ve meteoroloji çalışmalarında
Jeoloji: Jeofizik, jeokimya ve paleobiyoloji çalışmalarında
Analitik Kimyasallar Nasıl Keşfedilmiştir?
Neredeyse her alanda olduğu gibi analitik kimyada da yılların tecrübesinin ve kimi zaman yapılan çıkarımların veya tesadüflerin etkisi ile karşılaşılır. Günümüze kadar bilgi birikimi arşa çıkmıştır. Bu ise tesadüfleri daha da azaltıp akılcı çıkarımları ön plana koymuştur.
Analitik kimyasalların keşfinde temelde her bileşenin yapıtaşını öğrenmek, bağlanma biçimini öğrenmek, formunu öğrenip neyle tepkimeye girdiğini anlama bilgisi yatar. 20. yüzyıla kadar birikerek ilerleyen bu bilgi birikimi ile günümüzde maddenin içinde bilinen maddeler analitik kimyasallar ile ayrıştırılabilir.